23 Mayıs 2020 Cumartesi

İçerik Pazarlamasında 10X Content Kullanımı ve Faydaları

İçerik pazarlamasında artık bir bütünsellik hâkim ve sıradan bir blog bile belirli bir kaliteyi yakalayabildiğinde spesifik konularda büyük markalarla yarışabilir hale geliyor. Google’ın kişiye göre arama sonucu listeleme üzerine yoğunlaşmasıyla birlikte bu olay artık hayal olmaktan çıkmış durumda. 10X content denilen dijitalde on kaplan gücündeki içerikler de adeta bunu yakalamak isteyenlerin reçetesi.
Hedeflenen anahtar kelimelerde aramalarda çıktığınız pozisyonu yükseltmek giderek zorlaşıyor. Google ve diğer arama motorları sürekli olarak kullanıcılara sundukları sonuçların kalitesini ve kullanıcı deneyimini arttırmak adına güncellemeler yaptıkları için, ortalama kalitedeki içerikler bile gerçekten şaşırtıcı olan içerikten daha başarılı oluyor.  Çünkü artık iş sadece “kurallara” uygun hareket etmekle halledilmiyor.
Nedir Bu 10X Content Dedikleri Kuzum?
Herhangi bir konuyu arama motorunun kutucuğuna yazdığınızda ne yaparsınız? İlk önce birinci sayfadaki içerikleri gözden geçirirsiniz ve aradığınızı bulamadığınızı düşündüğünüzde ikinci ve üçüncü sayfadaki seçenekleri de kontrol edersiniz.
Araştırmalar gösteriyor ki; eğer bir konunun çok detayına inilmek istenmiyorsa genellikle üçüncü sayfadan daha ilerisine gidilmiyor. Yani arama motorları, konu hakkında genel bir bilgi almak isteyen kullanıcıyı bir şekilde ilk üç sayfada tatmin etmek zorunda. Bu da demek oluyor ki site sahibi ya da içerik üreticisi olarak o konuda bir çalışma yapacaksanız, hedefiniz bu sıralamaya göre şekilleniyor.
Belirlediğiniz konuda önceden bir araştırma yaptınız ve sonrasında “rakiplerinizin” ürettiği içeriği gördünüz diyelim. Bu noktada kendinize şu soruyu sormanız gerekiyor. Ben bu içeriklerin on kat daha iyisini sunabilir miyim? Cevabınız evetse, tebrikler! 10X content için ilk adımı attınız demektir.
Rand Fishkin Denen Adam Neyi Değiştirdi?
Bu isim, SEO konusunda global düzeydeki gelişmeleri yakından takip eden herkesin tanıdığı bir adama ait. Moz’un kurucu ekibi içinde yer alan Fishkin, Google’ın değişken algoritmalarını yakalamaya çalışmak yerine işin içine ruh hali ve empati gibi kavramları katarak başka bir yol izlemiş. Esasında bu, içerikle uğraşan herkesin uyması gereken kuralın bir parçası olarak da değerlendirilebilir.
  • Yıllardan beri içerik hazırlarken “en az şu kadar kelime olsun”, “X kelimesi içinde şu kadar geçsin” vb ifadeler kullanırdı ve artık bu devir kapandı diyebiliriz.
  •  Herkes anladı ki bazı kelimeleri kalınlaştırarak içeriği kuvvetli hale getiremiyorsunuz. Daha doğrusu Google’ı şekle yönelik numaralarla artık kandıramıyorsunuz.
10X content kavramı, aslında kullanıcıya tam olarak istediğini vermekle paralel ilerliyor. Yani bir ziyaretçiyi sayfanıza aldığınız anda eğer “Oh be!” dedirtebiliyorsanız, o iş tamamdır. Tamamdır da nasıl olacak bu?
Detaylara İnmekten Kaçınmayın
İçerik kısa olursa Google sevmez algısı ne kadar yanlışsa içerik uzun olursa kimse okumaz algısı da bir o kadar yanlış. Okur kardeşim. İnsanlar bir şeyi öğrenmek istiyorsa, mutlaka okur ve hatta doygunluk hissine ulaşırsa gider senin başka yazını da okur. Tabi burada yazının uzunluğunu belirlerken rakip siteninkinden daha çok kelime barındırması gibi bir belirleyici kritere kilitlenmemek gerekiyor. Siz her şeyi anlattım dediğiniz anda içeriğiniz kaç kelimeyse o kadarı yeterli.  Yazı uzun diye budamak da kısa oldu diye şişirmek kadar tehlikeli bir yaklaşım.
Duyguları Canlandırın
Ansiklopedik anlatımlarla ziyaretçiyi memnun etmek imkânsız dostlar. Karın ağrısının nasıl geçeceğini araştıran bir kullanıcıya mide spazmlarının çeşitlerinden bahsederseniz, size 3 saniyeden fazlasını ayırmaz. İlk kez sitenize giren birini bu kadar kısa sürede kaybediyorsanız da ne diyelim, bahtınız açık olsun.
Ziyaretçiye sunulan her içeriği bir tür ürün olarak görürseniz daha anlaşılır bir stratejiniz olur. Yani ürünü sizden alan müşteriye memnuniyet aşılayabiliyorsanız başarılı bir işe imza atmışsınızdır. Buradaki memnuniyet ifadesi duygularla beslenen bir tür hazzı niteleyebilir. Örneğin yazınızda iğrenç bir olayı anlatıyorsanız, karşınızdakinin gerçekten midesini bulandırabilmeniz gerekir. Sonuçta bu bulantı bazen istediğini alan bir müşterinin memnuniyetini dile getirme biçimidir.
UI & UX Olaylarına Dikkat
Burası işin biraz daha teknik kısmı ama içerikten alınan faydayı % 100 tetikleyen bir olgu. Kullanıcı deneyimini standardize etmek için içeriğin her cihazda aynı etkiyi yaratacağından emin olmak gerekiyor. Örneğin bir futbol topunun özelliklerini laptop üzerinde mis gibi görürken cep telefonundan bakmaya kalktığınızda feleğiniz şaşıyorsa, artık orada ne anlatıldığının önemi kalmıyor.
İçerik ekiplerinin koordineli hareket etmesi UX optimizasyonu açısından son derece önemli. Metin yazarı yazdığı yazının nasıl gözükeceğini bildiğinde ona göre bir plan oluşturabiliyor. Aynı durum tasarım tarafı için de geçerli. Kısacası duruma göre içeriğe göre tasarım ya da tasarıma göre içerik metotları oluşturulabilir.
İçerikte Bütünselliği Yakalamak
Bir ziyaretçi girdiği sayfanın yazılarını ya da görsellerini ayıklayarak tecrübe etmez. Yani o sizin ona sunduğunuz alanı bir bütün olarak görür. Onun dikkatini nereye çekmek istediğinize karar verip bunu uygulamaya dökebilirseniz, bütünsel bir içerik sunmuş olursunuz. Burada gif veya videolardan destek almak işiniz kolaylaştıracaktır. Çünkü içeriğinizdeki temanın pekiştirilmesi için bazen sesli veya görsel destek gerekebilir. Ayrıca bu ekstralarla ziyaretçinin ilgi grafiğini kendiniz oluşturma şansı elde edersiniz.
Özgün Olmak ve Özgünleştirmek Arasındaki Fark
Maalesef bir içeriğin kelimelerini ve görsellerini değiştirerek başka bir içerik olarak yutturma alışkanlığı son sürat devam ediyor. Kaynakları kullanarak özgün bir içerik ortaya çıkarmak ise işin biraz daha zor kısmını oluşturduğu için giderek kıymetleniyor. Bir içeriği özgün hale getirmek ve özgün bir içerik oluşturmak arasındaki farkı umarım anlatabilmişimdir.
10X content olarak ifade edilen kavramın olmazsa olmazlarından biri de işte bu özgünlük. Nam-ı diğer benzersizlik. Hem anlatım hem de temasal olarak konuyu diğerlerinden farklı bir şekilde ele alabileceğinizi düşünüyorsanız, doğru yoldasınız demektir. Aksi halde bir taklitten öteye geçemeyeceğinizi bilmeniz lazım.
İşe Bir Fincan Analizle Başlayın
Belirli bir konuda içerik üretmek aslında sanal ortamda ahkâm kesmek gibi düşünülebilir. Bu yüzden okkalı bir racon ortaya koyma derdindeyseniz, bu âlemde sizden öncekiler neler yapmış mutlaka göz gezdirmelisiniz. Hatta göz gezdirmekten öteye geçip incik cincik etmelisiniz. Çünkü bu sayede hem kendi eksiklerinizi hem de ortaya konulan içeriklerin eksiklerini görmeniz mümkün olur.
Önceki adımlarda bahsettiğimiz duygulara hitap etme ve UX gibi kavramların her biri için içeriği yeniden ele alırsanız, ortaya tam manasıyla bir 10X content koyma olasılığınız da yükselecektir. Bu analizde kendinizi bir içerik üreticisi kadar ziyaretçi gibi de hissedeceğiniz için üretimin nihai faydasını daha iyi ön görebilirsiniz.
Nasıl Anlattığın > Ne Anlattığın
Herhangi bir konuyu ele alan iki edebiyatçının farkını ortaya koyan şeyler aşağı yukarı bellidir. Kendine has üslubu olan, kelimeleri doğru seçen, değişmez kurallara uygun hareket eden ve okuyucuyu düşünerek yazan her yazar bir şekilde farkını ortaya koyar. 10X content oluştururken baz alınan unsurlar da bununla paralel olmalıdır. Anlattığınız konu ne olursa olsun onu bambaşka bir biçimde karşı tarafa yansıtmanız önemlidir. Bu başkalık sizi rakiplerinizin önüne geçirebilecek en temel faktörlerden biridir.
İçeriği En İyi Şekilde Sunmak
Biraz yukarıda anlattığımız bütünselliğe paralel olarak ele alabileceğimiz bir diğer konu da içeriğin ziyaretçiye nasıl ulaştığı. Bu noktada sayfanın açılma hızı, mobile uyumluluğu, görsellerin özgünlüğü ve tasarımın kullanıcı odaklı olması gibi birçok farklı alandan beslenmek gerekiyor. Kısacası içeriğin kullanıcıya ulaştığı andan itibaren etkisi artıran çok fazla iç ve dış etmen bulunuyor. Bu kriterlere göre oluşturulan her içerik ise markanızı ya da sitenizi bir adım öne taşımaya aday.
10X content ya da dilimize çevrilmeye çalışılmış şekliyle on kat güçlü içerik, SEO odaklı hareket eden her kuruluş için fark yaratacak bir olgu olarak nitelendirilebilir. Önemli olan hedeflediğiniz tema ya da anahtar kelimeye göre bir strateji oluşturmak ve bu tür içeriğin gücünü doğru yere yönlendirmektir. Bu sayede ziyaretçi trafiğini maksimize edebilir, sosyal medya alanındaki etkileşimi güçlendirebilir ve en önemlisi de organik akışı daha sağlam temellere oturtabilirsiniz.

9 Haziran 2018 Cumartesi

Kimdir Bu Kalemis?


Kalemis, online platformların içerik ihtiyacını karşılamak için bireysel ve "freelance" olarak çalışan bir modern dünya emekçisidir. Ülkemizde henüz temelleri tam olarak oluşmamış bu sektörde var olmaya çalışır ve daha kaliteli içerik üretmek için uğraşır.

Tanınmış bir ajansta tam zamanlı ofis personeli olarak 2 yıl kadar çalışmış ve elden aldığı ücretle SGK kayıtlarındaki birbirini tutmamaya başladığı için istifa edip yeniden tek başına çalışmaya başlamıştır.



Hangi Alanlarda Yazar?


Gönül ister ki "şunu yazmam, bunun yüzüne bakmam" gibi küçük şımarıklıklar yapılabilsin. Ancak ihtiyaçları ve dinamikleri birbirine benzer olan dünyada ekonomik olarak hayatta kalabilmek için türlü fedakarlıklar yapılması elzem. Bu bağlamda bugüne kadar elinden çıkan işlerin yer aldığı başlıca kollar şu şekilde;

  • Bahis: İçerik üretmeye başladığında gözünü online bahis aleminde açan Kalemis, bu alanda binlerce farklı örneğe imza atmıştır. Online casino, slotlar, tahminler, site içi kategori, sık sorulan sorular ve hakkımızda gibi birçok alanda yazılarına rastlayabilirsiniz.
  • Sağlık: Kalemis, tanınan bir estetik cerrahın sitesine ve yan bloglarına uzun süre farklı konularda içerik üretmiştir ve halen üretmeye devam etmektedir. 
  • Haber: Üç farklı haber sitesi ile farklı dönemlerde çalışmalar yürüten Kalemis, günlük paylaşım gerektiren platformlarda editörlük ve haber özgünleştirme alanlarında da tecrübelidir.
  • Hukuk: Kalemis'in düzenli olarak çalıştığı birden fazla hukuk bürosu bulunmaktadır ve bu kuruluşların hem site içi kategorilerine hem de soru - cevap bölümlerine periyodik olarak içerik sağlar.
Ucundan Bulaştıkları: Yukarıda sıralananlar Kalemis'in en çok zamanını alan içerik türlerinden bazılarıdır. Bunlarla birlikte yemek tarifinden güvenlik kamera sistemlerine, listeli seyahat içeriklerinden kripto para birimlerine kadar uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir.



Nasıl Yazar?


Kalemis, YOAST gibi eklentilerde yeşil lambayı görmeden içeriğin kalitesine inanmayanlara da kucak açar. 

Yaptığı işin sanatsal değil seri üretim olduğunun bilincindedir. Talep eden kişinin beklentilerini net olarak anlar ve ona göre bir planlama yapar.

Dil bilgisi ve imla kurallarına olan özeni kimi zaman takıntı derecesine ulaşır. Anlatım bozukluğunun ne demek olduğunu bilir. İçine sinmeyen cümleyi siler. Kelime sayısı dolsun diye saçmalamaz :)

"Siteye yazı girsin bana yeter" diyenlerle mümkün mertebe çalışmaz. Yaptığı işin kalitesine güvenir ve bunu arayanlara çözüm ortağı olur. 




Ne Kadar Yazar?


Kalemis, içerik yazarlığını boş zamanlarında yapan biri değildir. Bu yüzden günlük minimum 6-7 saatini bu işe ayırır. Beş yıla yakın sektör tecrübesinde "sıkıldıktan sonra" yazılan her kelimenin içeriğin kalitesine vurulan bir balta olduğunu öğrenmiştir. 

Günde 2000 kelime ile dükkanı kapattığı da olur, 10.000+ kelime yazdığı da. Bu tamamen alınan işin araştırma ve teslim süresine bağlıdır. 


  • Minimum Sipariş: Her işte olduğu gibi içerik yazarlığında da bölük pörçük iş yapmak disiplinli çalışmayı engeller ve dolayısıyla kaliteyi düşürür. Dolayısıyla içerik siparişlerinde alt limit 2000 kelime olarak belirlenmiştir. 
  • Sipariş Teslimi: Kalemis ile görüştüğünüzde işiniz için teslim süresine işe başlamadan karar verilir. Sağlık, ölüm ve ailesel sebepler dışında iş aksamaz. Belirtilen nedenlerden ötürü teslimat süresi uzarsa mutlaka haber verilir ve alternatif çözüm üretilir. 





Kaç Kuruşa Yazar?


Gelelim fasulyenin faydalarına :) Kalemis ile çalışmaya karar vermeden önce kısa bir deneme yazısı veya referans içerik linki talep edebilirsiniz. Daha sonra piyasanın malum düzeni çerçevesinde 100 kelime için bir ücret belirlenir. 

Her konunun yazımı için farklı süre gerektiğinden standart bir ücret tarifesi uygulanmaz. Ancak fikir vermesi açısından 100 kelime için 4 - 10 TL arasında bir bedel olacağı söylenebilir. İşin kapsamına, yüküne ve sürekliliğine göre fiyat artıp azalabilir. 

Yazıyı buraya kadar okuduysanız kafanızda bir şeyler şekillenmiş demektir. Haydi hemen üye olun ve fırs... şaka şaka :) 

Aşağıdaki bağlantıları kullanarak iletişime geçebilirsiniz.

Skype : kalemis içerik

Mail: kalemis.icerik@gmail.com